6385 sayılı Hukuk Uyuşmazlıklarında Arabuluculuk Kanununa eklenen 18/B maddesiyle birlikte 1 Eylül 2023 tarihi itibariyle aşağıda belirteceğimiz uyuşmazlık türlerinde öncelikle arabuluculuğa başvuru yapılması dava şartı haline gelmiştir.
- Kiralanan taşınmazların 2004 sayılı Kanuna göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler hariç olmak üzere, kira ilişkisinden kaynaklanan uyuşmazlıklar
Yeni düzenleme sonrası konut ve çatılı işyerleri dahil olmak üzere tüm kira ilişkilerinden doğan uyuşmazlıklarda dava yoluna başvurulmadan önce arabuluculuk yoluna gidilmesi gerekecektir.
Bu hükmün tek istisnası ise 2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nda düzenlenen kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesidir. Başka bir deyişle, kira ücretinin ödenmemesi, tahliye taahhütnamesinin varlığı ve kira sözleşmesinin süresinin bitmesi durumlarında başvurulabilecek olan kiralanan taşınmazların ilamsız icra yoluyla tahliyesiyle ilgili uyuşmazlıklarda arabuluculuğa gidilmeden dava yoluna başvurulabilecektir.
- Taşınır ve taşınmazların paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar
Taşınır ve taşınmazların tarafların arasında paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin uyuşmazlıklar için (izale-i şuyu) 1 Eylül 2023 tarihinden sonra açılacak davalarda öncelikle arabuluculuğa başvurulması gerekecektir.
- 23.6.1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan kaynaklanan uyuşmazlıklar:
Yine 1 Eylül 2023 itibariyle Kat Mülkiyeti Kanunu hükümlerine ilişkin uyuşmazlıklar da arabuluculuk yoluna başvurulmadan dava konusu edilemeyecektir. Yani kat mülkiyetinin kurulması, kat irtifaklarının kurulması, ortak alanların kullanımı, kat maliklerinin hak ve borçları gibi kanunda düzenlenen hükümlere ilişkin doğacak uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı halini almıştır.
- Komşuluk hakkından kaynaklanan uyuşmazlıklar:
Türk Medeni Kanunu’nda ve Kat Mülkiyeti Kanunu’nda çeşitli hükümlerde düzenlenmiş olan komşuluk haklarından kaynaklanan balkon kapatılması, komşulara çeşitli yollarla rahatsızlık verilmesi (koku, ses, toz gibi) vb. durumlardan doğacak uyuşmazlıklarda da öncelikle arabuluculuk yoluna gidilmesi, uyuşmazlığın burada anlaşmayla çözülememesi halinde dava yoluna başvurulabileceği düzenlemesi getirilmiştir.
- İşçi-İşveren Uyuşmazlıkları ile Ticari uyuşmazlıklar:
Bu düzenlemelere ek olarak, İş Mahkemeleri Kanunu ve Türk Ticaret Kanunu’nda da değişiklikler yapılmış, zorunlu arabuluculuk hükümleri getirilmiştir. Bu değişikliklerle birlikte, halihazırda düzenlenmiş olan, zorunlu arabuluculuk içeren ticaret ve iş uyuşmazlıklarından sadece alacak ve tazminat davaları değil, bu alacak ve tazminatla ilgili itirazın iptali, menfi tespit ve istirdat davalarında da zorunlu arabuluculuğun bir dava şartı olacağı açıkça düzenlenmiştir.
Belirtilmesi gereken önemli bir nokta olarak, yukarıda sayılan uyuşmazlık türlerinde zorunlu arabuluculuğa başvurulması gerekliliği 1 Eylül 2023 tarihinden itibaren açılacak davalarda esas alınacaktır. Başka bir deyişle, 1 Eylül’den önce davası açılmış bu uyuşmazlıklarda arabuluculuk dava şartı olarak aranmayacaktır.
Bu durum, 6325 sayılı kanuna eklenen Geçici Madde 3’te ‘’Bu maddeyi ihdas eden Kanunla, bu Kanuna eklenen 18/B maddesinin dava şartı olarak arabuluculuğa ilişkin hükümleri, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla ilk derece mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri ile Yargıtayda görülmekte olan davalar hakkında uygulanmaz.’’ şeklinde açıkça düzenlenmiştir.
| Konuyla ilgili her türlü sorunuz için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz. Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız. |
| info@erkanpartners.com | 0216 755 35 90 | 0554 178 20 68 |
| Bu makalenin tüm hakları saklı olup kaynak gösterilmeksizin veya Erkan|Partners’ın yazılı izni alınmaksızın yayımlanması, kullanılması, kopyalanması, çoğaltılması veya başka bir suretle yayılması yasaktır. Aksi bir durumun tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır. |