4857 sayılı İş Kanunu ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu uyarınca işveren, işçi ile iş sözleşmesinin yapılmasının ardından en geç bir gün sonra işe giriş bildirgesini SGK’ya sunmalıdır. Ardından, en geç takip eden ayın/dönemin sonuna kadar işverenin, brüt ücret üzerinden hesaplanan sigorta primini ödemesi gerekmektedir. Tüm bunlar, işverenin asli yükümlülüğüdür. Bununla birlikte uygulamada kimi zaman işveren tarafından ilgili primlerin ya hiç ödenmediği ya da maaşın düşük olarak gösterilip eksik ödeme yapıldığı görülmektedir. Özellikle asgari ücret artışlarından sonra işverenler SGK’ya işçinin ücretini düşükten gösterip kalan tutarı da elden verebilmektedir. İşçinin, bu uygulama karşısında haberdar olmaması ya da işini kaybetme korkusu içerisinde mevcut uygulamaya ses çıkaramaması gibi hususlara günlük hayatta rastlanabilmektedir. Anılan uygulama işçinin emekli maaşının yanında İş Kanunu’nun kendisine tanıdığı tazminatların miktarını da olumsuz yönde etkilemektedir. Ancak, mevcut uygulama karşısında işçilere aşağıda detaylıca anlatacağımız haklar tanınmıştır.
1. İŞÇİNİN HAKLARI
İşçiler, ilk olarak bahsi geçen uygulamayı ALO 170 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bilgi hattını arayarak bildirebilmektedir. İlgili durumdan haberdar olan kurum arama üzerine denetim yapacaktır. Denetim sonucunda işverene başta idari para cezası olmak üzere çeşitli yaptırımlar uygulanabilecektir.
İkinci olarak, işçi, bu sebebe dayanarak iş sözleşmesini haklı nedenle feshedebilir. Yaşanan söz konusu durum, İş Kanunu madde 24/2’e göre “ahlak ve iyi niyet kurallarına aykırılık teşkil eden bir durum” olarak nitelendirilebileceğinden, kanun uyarınca işçiye haklı nedenle fesih imkânı tanımaktadır. Haklı nedenle fesih durumunda da işçi, İş Kanunu’nda işçi lehine düzenlenen tazminatlara hak kazanabilir. İşçi, uygulama neticesinde mahrum kaldığı alacaklarını da işverenden talep etme hakkına sahiptir.
Diğer yandan işçi, mevcut uygulama için hizmet tespit davası açabilir, ancak açılacak olan hizmet tespit davası için 5 yıllık hak düşürücü süre mevcuttur. İlgili durumun mahkemeler nezdinde tespit edilmesi durumunda söz konusu uygulama düzeltilip, işçinin yaşamış olduğu mağduriyet giderilecektir.
2. İŞVEREN ALEYHİNE DOĞACAK SONUÇLARI
İlk olarak, mevcut durumun SGK tarafından tespit edilmesi üzerine işveren, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu 102/I/d maddesine aykırı davranması sebebiyle idari yaptırımlara maruz kalabilecektir. Bu maddeye göre; eksik bildirimin yapıldığı her ay için işverene asgari ücretin 2 katı kadar idari para cezası uygulanabilmektedir. İlgili miktar, her bir ay için ayrı ayrı hesaplanacağından toplam miktar büyük meblağlara ulaşabilecektir. İlgili idari para cezasına ek olarak SGK’ya gecikme zammı ve cezası da ödenecektir.
3. SONUÇ
İşçinin ücretinin bordroya eksik yansıtılması uygulamada sıkça yaşansa da bu uygulama işçi aleyhine ciddi sorunlar doğurabileceği gibi SGK’ya da zarar vermektedir. Tüm bunların yanında işveren de büyük bir risk almış olmaktadır. Mevcut uygulamanın ilgili kurumlarca tespit edilmesi üzerine işverenin yüklü bir miktar idari para cezasının yanında gecikme zammı ve cezasını da SGK’ya ödenmesi şeklinde sonuçlar doğabilmektedir.
***
Konuyla ilgili her türlü sorunuz için ofisimizle iletişime geçebilirsiniz. Size yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız.
Bu makalenin tüm hakları saklı olup kaynak gösterilmeksizin veya Erkan|Partners’ın yazılı izni alınmaksızın yayımlanması, kullanılması, kopyalanması, çoğaltılması veya başka bir suretle yayılması yasaktır. Aksi bir durumun tespiti halinde yasal yollara başvurulacaktır.
