MARKA TESCİLİNDE NİSPİ RET NEDENİ OLARAK KARIŞTIRILMA İHTİMALİ

Marka

1. Genel Olarak

Markalar arası benzerliğin/aynılığın ya da mal/hizmetler arasındaki benzerliğin alıcıları satın almayı düşündükleri mal yerine başka bir malı almaya yönlendirmesi veyahut alıcıların iki markanın farklı olduklarını bilmelerine rağmen markaların aynı firmaya ait olduğunu düşünmeleri ya da işletmesel köken olarak firmalar arasında bir bağlantı olduğu düşüncesine kapılmaları, markalar arasındaki karıştırılma tehlikesini gündeme getirmektedir.

Markaların aynı olmadığının alıcılar tarafından fark edilmesine rağmen aynı işletmeye ait olduklarının düşünülmesi doğrudan karıştırılma tehlikesi, marka ve işletmelerin aynı işetmeye ait olmadığının farkında olunmasına rağmen işletmelerin bir şekilde bağlantılı olduğunun düşünülmesi ise dolayı karıştırılma tehlikesidir. Kanunda bu yönde bir ayrım yapılmamış olmamasına rağmen her iki durum da kanun anlamında karıştırılma ihtimali kapsamında görülmektedir.

Karıştırılma ihtimali, bir marka için tescil başvurusu yapılması halinde önceki tescilli marka sahibine itiraz hakkı vermesinin yanında aynı zamanda markanın hükümsüzlüğü sebeplerinden (SMK m.25/1) ve markaya tecavüz hallerinden (SMK m.29/1) birisini teşkil eder. Marka tescili başvurularında, tescile karşı yapılan itirazlar çoğunlukla karıştırılma ihtimaline dayanılarak yapılmasından ötürü bu çalışmada, karıştırılma ihtimali sadece SMK m.6/1-b uyarınca nispi tescil engeli olarak incelenecektir.

2. Karıştırılma İhtimalinin İncelenmesi

Karıştırılma ihtimali uyarınca tescili talep edilen marka başvurusunun reddedilmesi veya tescili kabul edilen markanın sicilden terkin edilebilmesi için 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu m.6/1 de sayılan şartların somut olayda gerçekleşmiş olması gerekmektedir. Bu şartlar şunlardır;

  • Tescil başvurusu yapılan marka, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış bir marka ile aynı ya da benzer olması,
  • Tescil başvurusu yapılan marka ile tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış bir markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı ya da benzer olması.

Önemle belirtmek gerekir ki karıştırılma ihtimalinin mevut olması için aranan yukarıdaki şartların her ikisinin birlikte somut olayda sağlanmış olması gerekmektedir. Başka bir deyişle, şartlardan herhangi birinin sağlanmamış olması karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracaktır.

Yukarıda sayılan şartlar ışığında karıştırılma ihtimalinin mevcut olabileceği farkı ihtimaller şu şekilde gruplandırılabilir:

  • Tescilli markanın aynının, aynı mal/hizmet için tescilinin talep edilmesi,
  • Tescilli markanın aynının, benzer mal/hizmet için tescilinin talep edilmesi,
  • Tescilli markanın benzerinin, aynı mal/hizmet için tescilinin talep edilmesi,
  • Tescilli markanın benzerinin, benzer mal/hizmet için tescilinin talep edilmesi.
a. Markalar Arasında Ayniyet veya Benzerliğin Bulunması

Markaların birbirinin aynısı olması için şekil, kelime, resim, renk vb. detayların birebir aynı olması gerekmektedir. Bu detaylardan birinin farklı olması markaları aynı olmaktan çıkarıp benzerliği gündeme getirecektir.

Markalar arasında benzerlik incelemesinde markaların bir bütün olarak halkta bıraktığı intiba, etki dikkate alınır. Bu kapsamda markalar parçalarına bölünerek unsurları tek başına ele alınmamalıdır. Benzerlik incelemesinde, markaların görsel, işitsel, fonetik durumları ve anlamlarının bir bütün olarak veya birkaçının meydana getirdiği benzerlik sonucu halkın iki markayı karıştırıp karıştırmayacağı incelenmektedir. Bu noktada dikkate alınacak olan halk, ilgili markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin potansiyel müşteri kitlesine göre belirlenecek ortalama tüketicidir[1].

Benzerlik incelemesinde dikkat edilecek bir diğer önemli husus ise markanın ayırt edicilik niteliğinin bulunup bulunmamasıdır. Markanın ayırt edicilik düzeyi arttıkça, sonraki benzer marka ile karıştırılma ihtimali de o düzeyde artacaktır. Tescil edildiği mal/hizmetler ile yakınlık içinde olması ya da günlük hayatta sıkça herkes tarafından herhangi bir yerde kullanılan sıradan sözcük olması markaların ayırt edicilik düzeyini zayıflatırken, markanın kelime unsurlarının anlamsız olması, kapsadığı mal/hizmetlerle yakın olmaması vb. durumlar ise markanın ayırt edicilik düzeyini artırmaktadır[2].

b. Mal veya Hizmetler Yönünden Ayniyet veya Benzerliğin Bulunması

Karıştırılma ihtimalinin ikinci şartı ise markaların kapsadığı mal/hizmetlerin aynı veya benzer olmasıdır. Türk marka hukukunda sınıf sistemi kabul edilmiş olup tescilli markalara tescil edildiği sınıflardaki mallarla sınırlı olacak şekilde koruma sağlanmaktadır. Markaların kapsadığı mallar, bu sistem uyarınca Türk Patent ve Marka Enstitüsü tarafından Nice Anlaşması esas alınarak yayımlanan Sınıflandırma Tebliği’ndeki[3] sınıflara göre belirlenmektedir. Mal ve hizmetlerin aynı veya benzer olup olmadığı da ilgili markaların tescil edildiği sınıflar dikkate alınarak yapılmaktadır.

Sınıflandırma tebliğinde yer alan sınıflarda, alt sınıflar bulunup markalar bu alt sınıflardaki mallarla sınırlı olarak tescil edilebilir. Bu doğrultuda, aynı sınıfta fakat farklı alt sınıflarda tescil edilmiş markalar arasında mal/hizmet bakımından aynılık veya benzerliğin bulunduğu söylenemez.

Önemle belirtmek gerekir ki, TÜRKPATENT’in yayımladığı Sınıflandırma Tebliği bağlayıcı olmayıp markaların kapsadığı mal veya hizmetin aynı olduğuna dair karine niteliğindedir[4]. Bu kapsamda malların veya hizmetlerin benzer olup olmadığının tespitinde malların alıcı çevresinin farklı olup olmadığı, benzer ihtiyaçları karşılayıp karşılamadığı, aralarında hammaddde-mamül ürün ilişkisi bulunup bulunmadığı, birbirlerinin yerine ikame edilip edilemeyeceği, satışlarının aynı yerde yapılıp yapılmayacağı, hedef kitlelerinin farklı olup olmadığının değerlendirilmesi gerekmektedir[5]. Tüm bu faktörlerin incelenmesi neticesinde farklı sınıflarda yer alan mal/hizmetler, benzer mal olduğuna karar verilebilmektedir.

3. Sonuç

Karıştırılma ihtimali, bir markanın tescili için yapılan başvurulara karşı ileri sürülen itirazlarda en çok dayanılan nispi ret sebebidir. Bu nispi ret sebebine dayanarak bir markanın tescil başvurusunun reddedilebilmesi için itiraz edenin tescilli markası ile tescili talep edilen markanın aynı veya benzer olması ve söz konusu markaların kapsadığı mal/hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Bu iki şartın bir arada sağlanması halinde, karıştırılma ihtimalinin mevcudiyetinden söz edilebilir. Aksi durumda, sayılan şartlardan birinin sağlanmaması, karıştırılma ihtimalini ortadan kaldıracaktır. Markaların benzer veya aynı olup olmadığı incelenirken markayı oluşturan unsurların görsel, işitsel, fonetik ve anlam bakımından bir bütün olarak ele alınıp alıcılar üzerinde bıraktığı etki dikkate alınmaktadır. Markaların kapsamındaki mal/hizmetlerin benzerliği veya aynılığı ise markaların tescil edildiği sınıflarda öngörülen mal ve hizmetler dikkate alınarak incelenmektedir.


[1] Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Baskı, İstanbul, Eylül 2018, s.238.

[2] Çolak, 248.

[3] https://www.turkpatent.gov.tr/TURKPATENT/resources/temp/86D9FC05-00FC-445B-BAE9-38BBB38AD845.pdf

[4] Savaş Bozbel, Fikri Mülkiyet Hukuku, İstanbul, 2015, s. 419.

[5] Çolak, s. 212-213; Yargıtay 11. HD., E. 2016/8877 K. 2018/1711 T. 06.03.2018; Yargıtay 11. HD., E. 2019/3700 K. 2020/2187 T. 2.3.2020.